Havayolu Mülakatlarında En Çok Dikkat Edilen Konular
Adayların havayolu şirketinin işe alım ekibi tarafından çeşitli açılardan değerlendirildiği mülakat, sivil hava taşımacılığı sektöründe işe alım sürecinin en kritik...
Jerry Seinfeld, bir gösterisinde, yapılan bir araştırmaya göre insanların en büyük korkusunun topluluk önünde konuşmak olduğunu söylemişti. Dediğine göre ikinci sırada ise ölüm vardı. Bu listenin tam hali bugün elimizde olmasa da, mülakat stresi böyle bir sıralamanın hiç kuşkusuz üst sıralarında, yüksek ihtimalle pek çok kişi için ölüm ile evden çıkarken ocakları açık bırakmış olma ihtimali arasında bir yerlerde yer aldığını söylesek fazla abartmış olmayız.
Mülakat kaygısı bir gerçek, ve düşündüğünüzden çok daha fazla insanı sandığınızdan çok daha fazla etkiliyor. Peki bu konuda ne yapılabilir? Kişilerin kaygı seviyeleri, güçlü ve zayıf yanları, düşünce yapıları ve farklı yaklaşımlara cevap verme şekilleri değişeceğinden, bu sorunun yanıtı da aslında kişiden kişiye değişecektir. Yine de mülakat kaygısını kontrol altına almak için uygulanabilecek belli başlı yaklaşımlardan genel olarak bahsetmek, en azından bir başlangıç noktası olarak faydalı olacaktır. Yazının geri kalanında da bunu yapmayı amaçlıyoruz.
Havayollarının işe alım süreçleri hakkında yeteri kadar araştırma yapmış olan herkes, bu şirketlerin ilgilendikleri adaylara uyguladıkları testlerden bir tanesinin de kişilik envanteri testi olduğunu bilir. Bu sebepten dolayı, etkili bir kişilik testinin, verimli bir mülakat simülasyonunun önemli bir parçası olması gerektiğini düşünüyoruz.
20 yılı aşkın süredir işletmelere bu alanda güvenilir çözümler sunan PeopleMaps şirketinin Glasgow merkezinde analiz edilen bu kişilik testi sayesinde, hem adayı daha iyi tanıyoruz -böylece adayın geliştirilmesi gereken yanlarını da görebildiğimizden, eğitimde verimli, kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsememiz kolaylaşıyor- hem de adaya mülakat süreçlerinde nasıl bir deneyim yaşayacağına dair bir ön izleme gösterme fırsatımız oluyor. Ayrıca havayolu işe alım ekibinin gerçek mülakatta adaya kişilik testi sonuçlarına bağlı olarak yönlendirebileceği belli başlı soruların ve uygun cevapların da üstünden geçmiş, sürpriz faktörlerinin ortaya çıkma ihtimalini azaltmış oluyoruz.
Bunlar, Stanford Üniversitesi’nden sağlık psikoloğu Kelly McGonigal’ın sözleri. Stresi zihnimizde nasıl tanımladığımız, ona verdiğimiz tepkiyi doğrudan etkiliyor. Stresi zararlı, hatta anormal bir durum olarak görmek -tabii ki ekstrem vakaları ayrı tutuyoruz- insanların ona yanıt veriş biçimini de olumsuz etkiliyor- yüzleşmemiz gereken durumlardan ısrarla kaçınmak, rahatlamak için belli başlı maddeler kullanmak ya da kendimizi istisnasız en kötü ihtimale şartlamak bunun bazı örnekleri… Yapılan başka bir araştırma ise, stresten kaçmayı amaç edinmenin insanların bu tip sağlıksız başa çıkma mekanizmalarına bağlanmalarına sebep olduğunu, bunun da uzun vadede depresyon, boşanma, işten atılma gibi olumsuz durumların ortaya çıkma ihtimalini artırdığını söylüyor. Stres konseptine daha olumlu bir şekilde yaklaşan insanlar ise, bu duyguyla başa çıkmanın daha sağlıklı ve etkili yollarını bulabiliyorlar.
Başka bir deyişle, yıllar boyunca -belki de hayatınız boyunca- hayalini kurduğunuz meslek için uygun olup olmadığınıza karar verecek güç sahibi birkaç yabancının yargılayan bakışları karşısında nispeten kısa bir süre içerisinde kendinizi ispatlamanız gerekeceği fikri avuç içlerinizi hafif nemlendiriyorsa, bunun sağlıklı bir durum olduğunu bilin. Zaten aksi sağlıksız olmaz mıydı?
Herkesin bildiği, ama kimsenin yeteri kadar hatırlamadığı bir gerçek: Stres size özgü bir duygu değil. Hayatta herkesin -ilk başta sizinle birlikte mülakata girecek olan diğer adayların- yeteri kadar, bazen de gereğinden fazla deneyimlediği bu his, aynı zamanda sizi mülakata alacak olan kişilerin de kesinlikle yabancı olmadığı bir konu. Unutmayın ki, karşınızda profesyoneller var, ve zamanında tam da sizin bulunduğunuz noktada bulunduklarından, stresli olmanızı belki de en iyi anlayacak ve bunu büyük bir ihtimalle sorun etmeyecek kişiler…
Olumsuz düşüncelerinizin olması normal. Önemli olan bu düşünceleri mantıklı bir şekilde karşılayabilmeniz. Unutmayın ki canınızı sıkan, içinden çıkılmaz gibi duran hemen her konudaki duygu ve düşüncelerinizi olabildiğince detaylı bir şekilde kağıda dökmek bir kendi kendine terapi biçimidir. Bu yüzden, mülakat süreciyle ilgili tekrarlayan olumsuz düşüncelerinizi de net bir şekilde bir yere listeleyin. Yazdıklarınızın üzerinden geçerken, önce bu kaygıların gerçekten mantıklı olup olmadıklarını, daha sonra hangi konuda neler yapabileceğinizi -veya yapamayacağınızı- düşünün, ve objektif fikirlerinizi not alın. Kaygılarınızla aranıza bu mesafeyi koyduğunuzda, mantıklı tarafınız duygusal yanınıza ağır basacaktır.
Modern hayatın yüksek temposundan ve rutin kaosundan bir nebze sıyrılıp içinde bulunulan anın, çevremizde olup bitenlerin, hislerimizin ve düşüncelerimizin farkına varabilmek şeklinde tanımlayabileceğimiz mindfulness uygulamaları da, stresle başa çıkmak isteyen pek çok insan tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Bu uygulamaların iyi yanı, tek bir kalıba bağlı kalmamaları… Meditasyon, belki küçük bir yürüyüş, belki telefondan bir süre uzaklaşıp resim yapmak ya da başka bir hobiyle uğraşmak. Dijitalden kaostan uzaklaşıp kendinize dönmek, size de iyi gelebilir. (Belki de gelmez, ama denemenin zararı olacağını düşünmüyoruz.)
Herhangi bir ortamda/konuda ne kadar rahat davranabileceğiniz, stresinizi ne ölçüde kontrol edebileceğiniz, o konuda kendinize ne kadar güvendiğinizle doğru orantılıdır. Herhangi bir konuda kendinize ne kadar güvendiğiniz ise, direkt olarak o konuda ne kadar yeterli olduğunuzla ilgilidir. Dolayısıyla, mülakat stresini kontrol altına almanıza yardımcı olması adına yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, kendinizi mülakata her anlamda olabildiğince iyi hazırlamak olacaktır. Sonunda mülakata hazır olduğunuza dair kendinize güvendiğinizde, stres seviyenizin de kontrol edilebilir noktalarda olduğunu göreceksiniz.
Bu topu biraz çevirecek olursak, hissettiğiniz mülakat stresini, görüşmeye daha iyi hazırlanıp günü geldiğinde kendinize tam anlamıyla güvenmek için bir çeşit itici güç olarak kullanabileceğinizi söyleyebiliriz. Bunu görselleştirmeyi deneyin- gözlerinizi kapatın, ve mülakat günü evden sahnede çalacağı parçayı binlerce defa pratik etmiş bir müzisyen rahatlığıyla çıktığınızı, mülakatı beklerken kafanızda “Şu durumda ne söyleyecektim?”, “Böyle derlerse ne yapmam lazım?” gibi soruları döndürerek terlemektense karşınıza çıkabilecek her şeye fazlasıyla hazırlıklı olmanın verdiği özgüvenle oturduğunuzu hayal edin. Sonra da doğru şekilde çalışmanız halinde ulaşmanızın sandığınızdan daha kolay olduğu bu ideal haliniz ile mülakat stresi yaşayan şu anki halinizi kıyaslayın. Bu stresi fethedebilmenin vereceği tatminkârlık, mülakata mümkün olan en iyi şekilde hazırlanmanız için yeteri kadar iyi bir sebep değil mi?
İşte özellikle de mülakat saati yaklaşırken aklınızda bulundurmanızı tavsiye ettiğimiz noktalardan oluşan küçük bir liste:
Adayların havayolu şirketinin işe alım ekibi tarafından çeşitli açılardan değerlendirildiği mülakat, sivil hava taşımacılığı sektöründe işe alım sürecinin en kritik...
“Sınavda ne çıkacak?” İlkokulda öğrendiğimiz ve öğrencilik hayatımız bitene kadar dilimizden düşmeyen bu soru anlaşılır bir şekilde havayolu mülakatlarına hazır...
Dünyada hemen her meslek ile ilgili doğru bilinen, yanlış bilinen ve hiç bilinmeyen şeyler vardır. Örneğin psikolog ile psikiyatr arasındaki...
Adayların havayolu şirketinin işe alım ekibi tarafından çeşitli açılardan değerlendirildiği mülakat, sivil hava taşımacılığı sektöründe işe alım sürecinin en kritik...
“Sınavda ne çıkacak?” İlkokulda öğrendiğimiz ve öğrencilik hayatımız bitene kadar dilimizden düşmeyen bu soru anlaşılır bir şekilde havayolu mülakatlarına hazır...
Dünyada hemen her meslek ile ilgili doğru bilinen, yanlış bilinen ve hiç bilinmeyen şeyler vardır. Örneğin psikolog ile psikiyatr arasındaki...